SİVİL
SAVUNMA GÜNÜ
(28 Şubat)
(28 Şubat)
SİVİL
SAVUNMA' NIN TANIMI VE ÖNEMİ
Sivil Savunma Kanunu, 28 Şubat 1959
tarihinde yürürlüğe konulmuş olup, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve
Terbiye Kurulu Başkanlığının 14.11.1988 tarih ve 3008 sayılı kararı ile "28
ŞUBAT" Sivil Savunma Günü olarak kabul edilmiştir.
Düşman taarruzlarına, tabii afetlere ve büyük yangınlara karşı, halkın can ve mal kaybının asgariye indirilmesi; hayati öneme haiz her türlü kamu, özel teşebbüslerin korunması, faaliyetlerinin idamesi için acil onarım ve ıslahı, savunma gayretlerinin sivil halk tarafından azami şekilde desteklenmesi ve cephe gerisi maneviyatın muhafazası için her türlü silahsız, koruyucu ve kurtarıcı tedbirlerin alınması ve faaliyetlerin yapılmasını sağlamaktır.
Düşman taarruzlarına, tabii afetlere ve büyük yangınlara karşı, halkın can ve mal kaybının asgariye indirilmesi; hayati öneme haiz her türlü kamu, özel teşebbüslerin korunması, faaliyetlerinin idamesi için acil onarım ve ıslahı, savunma gayretlerinin sivil halk tarafından azami şekilde desteklenmesi ve cephe gerisi maneviyatın muhafazası için her türlü silahsız, koruyucu ve kurtarıcı tedbirlerin alınması ve faaliyetlerin yapılmasını sağlamaktır.
Birinci
ve İkinci Dünya savaşlarında cephede olduğu kadar cephe gerisindeki sivil
halkın zayiatının fazla olduğu gözlemlenmiştir. Gelişen teknoloji ve dünyanın
jeolojik yapısına bakılarak savaşlar ve doğal afetler karşısında halkın can ve
mal emniyetinin sağlanması konusunda tedbir almaya gidilmiş ve bu kavrama Sivil
Savunma adı verilmiştir.
SİVİL SAVUNMA MÜKELLEFİYETİNDE
GÖREVLENDİRME
Güvenlik
Kuvvetleri Komutanlığı'nca serbest bırakılan personelin listesi her yıl Ocak
ayı başında Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı'na gönderilmektedir. Sivil
Savunma Bölge Müdürlükleri listede 'ki personelin Bölge Müdürlük hudutlarına
göre tanzimini yaptıktan sonra çağrı pusulalarını göndermek suretiyle
personelin kayıtlarının yapılması ve kayıtların tamamlanmasını müteakip Sivil
Savunma Halk Örgütü kadrolarında görevlendirilmeleri sağlanmaktadır.
SİVİL
SAVUNMA MÜKELLEFİYETİNİN SONA ERMESİ (EMEKLİLİK)
Sivil
Savunma Mükellefiyetindeki personel 60 yaşını doldurduğu Ocak ayının birinci
günü Sivil savunma Mükellefiyet süresini tamamlamış olur. Personele Sivil
Savunma Teşkilat Başkanlığında yapmış olduğu hizmetlerinden dolayı, görevli
bulunduğu Sivil Savunma Bölge Müdürlüğü tarafından Hizmet Belgesi Ödül Töreni
düzenlenerek Hizmet Belgesi takdim edilmek suretiyle Sivil Savunmadaki görevini
tamamlamış olur.
Sivil Savunma
Mükellefiyeti
17 – 60 yaş arası erkekler
20 – 50 yaş arası kadınlar
Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşları,
yasa gereği Sivil Savunma hizmetinde görev yapmak zorundadır.
yasa gereği Sivil Savunma hizmetinde görev yapmak zorundadır.
Esas
hizmetteki personel kural ve tüzüklere göre eğitilirler.
Sivil Hizmet Mükellefiyetinden
Muaf Tutulacaklar
Sivil Hizmet Mükellefiyetinden
Muaf Tutulacaklar
Güvenlik Kuvvetleri ve Emniyet Mensupları
Sağlık Kurulu Raporu Olanlar
Hastası ve 14 Yaş Altı Çocuğu
Olanlar
Servis Personeli
Yasalarca Muaf Olanlar
Sivil Savunma Kanunu, 28 Şubat 1959
tarihinde yürürlüğe konulmuş olup, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve
Terbiye Kurulu Başkanlığının 14.11.1988 tarih ve 3008 sayılı kararı ile
"28 ŞUBAT" Sivil Savunma Günü olarak kabul
edilmiştir.
Kurtarma; kazazedede travma ve ölüm meydana gelmeden, kazazedenin
çabuk ve etkili bir şekilde kurtarma araç-gereçleri kullanılarak olay yerinden
çekilip güvenli yere alınmasıdır. 1 Kurtarma; görünüşte kolay ve basit bir iş
gibi görünse de esasta çok teknik, üzerinde geniş çaplı düşünmeyi gerektiren
bir operasyondur. Yapacağınız basit bir hata veya göstereceğiniz ihmal sonucu;
kurtarmacıların yaralanmalarına, hatta ölümlerine sebep olabileceğiniz gibi
aynı şekilde kurtarılmayı bekleyen afetzedelerin de daha çok yaralanmalarına ve
ölümlerine sebep olabilirsiniz. Bu nedenle Kurtarma Ekip Başkanı; ekibini sevk
ve idare ederken, daima bu inceliği göz önünde bulundurmalı, çalışmalarını bu
doğrultuda disipline ederek yönlendirmeye azami gayret göstermelidir.
Kurtarmada öncelik sırası; canlılara
ait olduğundan "Enkazda
Canlı Arama ve Yerini Belirleme" yöntemleri de keza çok
dikkat ve itina gösterilmesi gereken kurtarmacıların özellikli konuları
arasındadır. Hali hazırda, canlı arama ve yerini belirlemek için; seslenerek
kulakla veya ses sensorları ile dinlemek, tıklatarak kulakla veya ses
sensorları ile dinlemek, görüntülü kamera ile enkazın ültrasonunu çekmek,
eğitimli köpek gezdirmek şeklindeki yöntemler kullanılmaktadır.
Tüm bu anlatılanlar yanında acaba
yapılan canlı arama faaliyetleri doğru bir çalışmamıdır bunun bu konuda
tereddüde düşmemek imkânsız hele hele eğitim düzeyi düşük ekiplerle yapılan
böyle bir çalışma ne kadar faydalı olur değerlendirmek gerekir.Ama yinede sivil
savunma konusunda halkı bilinçlendirmek en azından doğal afet anında nasıl
hareket edeceğine dair önceden bir hazırlık yapmak hiç hazır olmamaktan daha
iyidir.