İNSAN
HAKLARI HAFTASI
İnsanoğlu
var olalıdan beri sürekli savaşlar doğal afetler açlık ve sefaletle boğuşmak
zorunda kalmış. Güçlü olanlar zayıf olanları kendi tahakkümleri altına almış
bir kısmı güç ihtişam ve varlık içinde yaşarken bir kısmı yokluk sefalet zulüm
ve esaret altında yaşamak zorunda kalmıştır. İnsanlar sırf derilerinin
renklerinden dolayı horlanmış aşağılanmış köle olarak alınıp satılmıştır.
Sanayileşme öncesi tarım alanlarında sanayileşmeden sonra fabrikalarda veya alt
yapı çalışmalarında köle gibi çalıştırılmış fakat hiçbir hak ve hukuk kuralı bu
insanlar için işletilememiştir.
Hâlbuki
şunu unutmamalıyız insan insandır ve Allah insanları eşit olarak yaratmıştır.
Irkı, rengi, dili, dini ve düşüncesi ne olursa olsun, kimsenin kimseye en küçük
bir üstünlüğü yoktur. İnsanoğlu belgide bu düşüncenin farkında hep olmuş ama
derdini anlatacak veya yardımına koşacak bir el bulmakta her zaman
zorlanmıştır.
Böyle
giden bir işleyişe "dur" diyebilmek için 1215 yılında İngiltere
Kralına kabul ettirilen bildirge, Magna Charte (Magna Karta) İnsan Hakları
kavramının ilk belgesi sayılır. İnsan hakları konusunda yayınlanan bir diğer
önemli bildirge, Osmanlı padişahı II. Abdülhamit'in girişimiyle imzalanan
Sened-i Umumi anlaşmasının köle ticaretinin kısıtlanmasına ilişkin ilk anlaşma olduğudur.
Yine bir diğer önemli bildirge, Amerika’da yayınlanan Bağımsızlık
Bildirgesi'dir. Özgürlük, eşitlik, kardeşlik gibi kavramlar, 1789 yılında
gerçekleşen Fransız Devrimi'nden sonra yayınlanan "İnsan Hakları
Bildirgesi"nde gerçek yerini alacaktır.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra, devletler;
bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması gerçeğinde
birleştiler. Çünkü insanlar özgür olmazlarsa savaşlar sürüp gidecek bu da
uygarlıkların sonunu getirebilecekti. İnsanın değişimi ve gelişmesinin
sonucunda 10 Aralık 1948 yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
doğmuştur. Türkiye, Birleşmiş Milletlerin kurucu üyelerinden birisi olarak
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni ilk onaylayan ülkeler arasında yer almış
ve insan hakları konusundaki önemli sözleşmelerin büyük bölümüne taraf olmuştu
İnsanın bu noktaya varmak için verdiği mücadelenin temelinde düşünülebilmesi yatıyor.
İnsanı insan yapan en büyük değerlerden biridir düşünebilmek. Bu nedenle,
özgürce düşünme hakkı, yaşama hakkından sonra gelen en önemli haklardan
biridir. Böylesi hak ve özgürlükleri yaşayan bireylerden oluşan bir toplumda
haksızlıklardan, eşitsizliklerden, adaletsizliklerden söz edilebilir mi? İnsan
hakları ihlallerinden de... İnsanın en önemli hakkı yaşama hakkıdır. Yaşama
hakkını düşünme, eğitim-öğretim, çalışma, iletişim... Hakları desteklemektedir.
Tüm bunlar da eğitim hakkıyla beslenebilir. Anayasamızda "Kimse eğitim ve
öğretim hakkından mahrum bırakılamaz" denilmektedir. Millî Eğitim Temel
Kanunumuz da bunu desteklemektedir. Eğitimciler olarak, insanı haklarının
bilincine ve sorumluluğuna vardırmak da en önemli görevlerimiz arasındadır.
İnsan hakları ve temel özgürlükler alanında diğer demokrasilerle aynı değer ve
amaçları paylaşan Türkiye, insan hakları standartlarının en yüksek düzeye
getirilmesi amacıyla son yıllarda birçok önemli adım atmıştır. 09 Nisan 1997
tarihinde kurulan ve insan hakları konularıyla görevli Devlet Bakanı
başkanlığında, Başbakanlık, Adalet, İçişleri, Dışişleri, Sağlık ve Millî Eğitim
Bakanlıkları Müsteşarlarının katılımıyla faaliyetlerini sürdüren İnsan Hakları
Koordinatör Üst Kurulu'nun (İHKÜK) çalışmalarına hız verilmiştir. Öte yandan
İnsan Hakları Komisyonu (İHK) bugüne kadar 150'ye yakın karar almış ve bu
kararların büyük bir bölümü uygulamaya geçirilmiştir.
İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ
Önsöz
İnsanlık topluluğunun bütün üyelerinde
bulunan onurun; eşit ve başkasına aktarılamaz hakların tanınması, dünyada
özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğu, İnsan haklarının tanınmaması ve
hor görülmesi insanlık vicdanını isyana yönelten zorbalıklara yol açmış olduğu
ve insanları korku ve yoksulluktan kurtulmuş, söz ve inanç özgürlüğüne kavuşmuş
bir dünya kurulması insanoğlunun en yüksek ideali olarak ilan edilmesi
olduğu, İnsanın baskıya, baskı yönetimine karşı son çözüm olarak
ayaklanmak zorunda kalmaması için, insan haklarının bir hukuk düzeniyle
korunması bir zorunluluk olduğu, Devletlerarasında dostça ilişkilerin
geliştirilmesi zorunlu olduğu, Birleşmiş Milletleri Halkları Antlaşmada,
insanın temel haklarına, insan kişiliğinin onur ve değerine, erkek ve
kadınların eşitliğine olan inançlarını bir kez daha açıklamış oldukları ve
toplumsal ilerlemeyi kolaylaştırmaya, daha geniş bir özgürlük içerisinde, daha
iyi yaşam koşulları oluşturmaya karar verdiklerini bildirmiş
bulundukları, Üye devletler, Birleşmiş Milletler örgütü ile işbirliği
yaparak, insan haklarına ve temel özgürlüklere bütün dünyaca saygı
gösterilmesinin sağlanmasını üstlenmiş oldukları, Bu hak ve özgürlüklerin
herkesçe özdeş biçimde anlaşılması, yukarıdaki üstlenmenin yerine getirilmesi
açısından çok büyük önem taşıdığı için, Genel Kurul Toplumun her bir
birey ve her bir organının, bu Bildirge'yi her zaman göz önünde tutarak, söz
konusu hak ve özgürlüklere saygıyı geliştirmek için eğitim ve öğretim yoluyla
ve gerek üye devletlerin halkları arasında, gerek üye devletlerin yönetimi
altındaki bölgelerin halkları arasında bu hak ve özgürlüklerin evrensel ve
etkin biçimde benimsenmesi ve uygulaması için giderek gelişen ulusal ve
uluslararası önlemler aracılığıyla harcayacağı çabalarda bütün halklar ve
devletler için ortak standart olarak
İşbu
Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi'ni ilan eder.
Madde 1: Bütün insanlar özgür; onur ve hakları yönünden eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşçe davranmalıdırlar.
Madde 3: Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.
Madde 4: Hiç kimse köle ya da kul olarak
kullanılamaz; kölelik ve köle alım satımı her türlü biçimiyle yasaktır.
Madde
5:
Hiç kimse işkenceye ya da acımasız, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza ya da
muameleye uğratılamaz. Madde 6: Herkes, nerede olursa olsun, kişiliğinin tanınması hakkına sahiptir.
Madde 7: Yasa önünde herkes eşittir ve herkes ayrım gözetilmeksizin yasanın koruyuculuğundan eşit olarak yararlanma hakkını taşır. Herkesin, bu Bildirge'ye aykırı her türlü ayrıma ve bu tür ayrım gözetici işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.
Madde 8: Her kişinin, kendisine Anayasa ya da yasa ile tanınan temel haklara aykırı işlemlere karşı ilgili ulusal mahkemelerin etkin koruyucu önlemlerinden yararlanma hakkı vardır.
Madde 9: Hiç kimse, keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulamaz, sürülemez.
Madde 10: Herkes, haklarının ve ödevlerinin ya da kendisine yöneltilen ve ceza niteliği taşıyan herhangi bir suçlamanın saptanmasında, davanın bağımsız ve tarafsız bir mahkemece, tam bir eşitlikle, adil ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.
Madde 11: (1) Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün güvencenin sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile yasaca suçlu olduğu saptanmadıkça, suçsuz sayılır.
(2) Hiç kimse, gerçekleştiği sırada ulusal ya da uluslararası hukuka göre suç oluşturmayan eylem ya da ihmalden dolayı mahkûm edilemez. Yine hiç kimseye, suçun işlendiği sırada uygulanan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Madde 12: Hiç kimse, özel yaşamı, ailesi, konutu ya da yazışması konularında keyfi müdahaleye, onuruna ve adına karşı saldırıya uğrayamaz. Herkesin, bu müdahale ve saldırılara karşı yasa ile korunmaya hakkı vardır.
Madde 13: (1) Herkes, herhangi bir devletin sınırları içinde özgürce dolaşma ve oturma hakkına sahiptir.
(2) Herkes, kendi ülkesi dahil herhangi bir ülkeden ayrılma ya da kendi ülkesine yeniden dönme hakkına sahiptir.
Madde 14: (1) Herkesin, zulüm karşısında, başka ülkelere sığınma hakkı vardır.
(2) Bu hak, adi bir suçla ya da Birleşmiş Milletler ilke ve amaçlarına aykırı eylemlerle ilgili kovuşturmalar halinde, ileri sürülemez.
Madde 15: (1) Herkesin bir yurttaşlığa hakkı vardır.
(2) Hiç kimse, yurttaşlığından ya da yurttaşlığını değiştirme hakkından keyfi bir biçimde yoksun bırakılamaz.
Madde 16: (1) Evlenme çağına gelen her erkek ve kadın, ırk, uyruk ya da din bakımından hiçbir sınırlamaya bağlı olmaksızın evlenme ve aile kurma hakkına sahiptir. Söz konusu kişiler, evlenme konusunda, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit haklara sahiptirler.
(2) Evlenme ancak, evleneceklerin özgür ve tam rızası ile gerçekleştirilebilir.
(3) Aile toplumun doğal ve temel öğesidir ve toplum ve devletçe korunur.
Madde 17: (1) Herkesin, tek başına ya da başkalarıyla birlikte mal ve mülk edinme hakkı vardır.
(2) Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılamaz.
Madde 18: Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak din ya da inanç değiştirme; dinini ya da inancını tek başına ya da topluca, açık ya da özel olarak öğretim, uygulama, tapınma ve anma bağlamında açığa vurma özgürlüğünü içerir.
Madde 19: Herkesin düşün ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır; bu özgürlük düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve düşünceleri her araçta arama, elde etme ve yayma hakkını içerir.
Madde 20: (1) Herkesin barışcıl biçimde toplanma ve dernek kurma özgürlüğü vardır.
(2) Hiç kimse bir derneğe girmeğe zorlanamaz.
Madde 21: (1) Herkesin, doğrudan ya da özgürce seçilmiş kişiler aracılığıyla ülkesinin kamu yönetimine katılma hakkı vardır.
(2) Herkes ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir.
(3) Halkın iradesi, hükümet erkinin temelidir; bu irade, gizli ya da buna denk bir yöntemle yapılacak ve genel ve eşit oy verme yoluyla gerçekleşecek olan dönemsel ve dürüst seçimle belirir.
Madde 22: Her kişinin, toplumun bir üyesi olarak, sosyal güvenliğe; onuru için ve kişiliğinin özgürce gelişmesi için zorunlu olan ekonomik, toplumsal ve kültürel hakların, ulusal çaba ve uluslararası işbirliği yoluyla ve her devletin örgütleriyle ve kaynaklarıyla orantılı olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.
Madde 23: (1) Herkesin çalışmaya, işini özgürce seçmeye, adil ve elverişli çalışma koşullarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.
(2) Herkesin hiçbir ayrım gözetilmeksizin, eşit çalışma karşılığı eşit ücrete hakkı vardır.
(3) Çalışan herkesin, kendisine ve ailesine insanlık onuruna uygun bir yasayış sağlayan, gerekirse her türlü sosyal güvenlik araçlarıyla da desteklenen bir ücrete hakkı vardır.
(4) Herkesin, çıkarlarının korunması için başkaları ile birlikte sendika kurmaya ve kurulu bir sendikaya katılmaya hakkı vardır.
Madde 24: Herkesin, çalışma saatlerinin makul ölçüde sınırlandırılması ve belirli aralıklarla ücretli izin dahil olmak üzere, dinlenme ve boş zamanlarını değerlendirme hakkı vardır.
Madde 25: (1) Herkesin gerek kendisi, gerek ailesi için yiyecek, giyecek, konut, sağlıksal bakım, gerekli toplumsal hizmetler de içinde olmak üzere sağlığına ve esenliğine uygun bir yaşam düzeyine; işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılıkta ya da geçim olanaklarından kendi iradesi dışında yoksul kaldığı başka durumlarda, güvenliğe hakkı vardır.
(2) Analık ve çocukluk özel bakım ve yardım hakkı doğurur. Bütün çocuklar, ister evlilik içinde, ister evlilik dışında doğsunlar, eşit sosyal güvenlikten yararlanırlar.
Madde 26: (1) Herkesin eğitim hakkı vardır. Eğitim hiç olmazsa ilk ve temel eğitim evrelerinde parasız olmalıdır. İlk eğitim zorunludur. Teknik ve mesleki eğitimden herkes yararlanabilmeli ve yüksek öğretim, başarıya göre, herkese tam bir eşitlikle açık olmalıdır.
(2) Eğitim, insan kişiliğinin tam gelişmesini, insan haklarıyla temel özgürlüklere saygının güçlenmesini amaç olarak almalıdır. Eğitim bütün uluslar, ırklar ve dini topluluklar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu güçlendirmeli ve Birleşmiş Milletler'in barışın sürdürülmesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
(3) Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türü için öncelikli seçme hakkına sahiptir.
Madde 27: (1) Herkes, toplumun kültürel etkinliklerine özgürce katılma, güzel sanatları tatma, bilim alanındaki ilerlemelerden ve bunların nimetlerinden yararlanma hakkına sahiptir.
(2) Herkesin, sahibi bulunduğu her türlü bilim, yazın ya da sanat yapıtlarından kaynaklanan ahlaki ve maddi çıkarlarının korunmasına hakkı vardır.
Madde 28: Herkesin, bu Bildirge'de yer alan hak ve özgürlüklerin tam olarak uygulanmasını sağlayacak bir toplumsal ve uluslararası düzene hakkı vardır.
Madde 29: (1) Herkesin, kişiliğinin özgürce ve tam gelişmesine olanak sağlayan topluluğa karşı ödevleri vardır.
(2) Herkes, haklarını kullanmak ya da özgürlüklerinden yararlanmak konusunda, salt başkalarının hak ve özgürlüklerinin tanınmasını ve bunlara saygı gösterilmesini sağlamak amacıyla ve demokratik bir toplumda törenin, düzenin ve genel esenliğin haklı gereklerini karşılamak için yasa ile saptanmış olan sınırlamalara bağlıdır.
(3) Bu hak ve özgürlükler, hiçbir biçimde, Birleşmiş Milletler'in amaç ve ilkelerine aykırı olarak kullanılamaz.
Madde 30: Bu Bildirge'nin hiçbir unsuru, içinde açıklanan hak ve özgürlüklerin bir devlet, topluluk ya da bireyce ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir etkinlik ya da girişime hak verir biçimde yorumlanamaz.
İNSAN
Gelin yüzlü papatyalar
Kırın en güzel süsüdür;
Ondan daha güzeller var,
Bu gülen insan yüzüdür.
Yaz ağaca küpe takar,
Gümüş dere durmaz akar,
Akan sudan güzeli var,
Bu, gülen insan sesidir.
Artık hava kararınca,
Yuvasındadır karınca,
Ölüm menzile varınca,
Yaşlanan insan özgürdür.
Ne solan çiçek, duran su,
Ne karıncanın uykusu,
İnsana ilk dokunan şu
Küsen insanın sözüdür.
İlhami
Bekir tez
BİZ DÜYA ÇOCUKLARI
Bizler
çiçekleriyiz
Umudun
ve sevincin,
Habercileriyiz
biz
Gelen
mutlu günlerin.
Biz
hepimiz kardeşiz.
Hep
dünya çocukları,
Kuracağız
birlikte
Yaşanası
dünyayı.
Her
ülkeden her ırktan,
Biz
dünya çocukları,
Verelim
hep el ele
Dünyanın
her yerinde.
Haydi,
çocuklar gelin bizimle,
Yürüyelim
biz yarına,
Haydi,
çocuklar gelin bizimle
Mutluluğa
ve barışa.
Gülsüm Akyüz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder